Ekonomi

Az Gelişmiş Ülkelerde İç Pazar Darlığının Nedenleri

Azgelişmiş ülkelerin temel ayırıcı özelliklerinden biri de iç pazarın dar oluşudur, iç pazarın darlığından anlaşılması şart olan, pazarın; hem nicel-kantitatif, hem de nitel-kalitatif bakımdan hudutlu olmasıdır. Başka bir deyişle ekonomide bir takım olaylar nicel darlığı anlatırken, bazı olaylar nitel darlığı dile getiriyor olabilir. Sözgelimi, talep hacminin hudutlu olması nicel bir darlığı ifade ederken, teknolojik yetersizlik nitel bir darlık olarak düşünülebilir. Ne var ki, nicel ve nitel darlık geniş ölçüde birbirine bağlıdır ve bir iç-içe geçmişlik sözkonusudur. Başka bir deyişle nicel olarak ortaya çıkan bir farklık, şu veyahut bu ölçüde nitel bir değişmenin de oluşmasına sebep olabilir.

ic pazar

İç pazarın darlığı geniş manada düşünüldüğünde hem imalat/arz açısından hem de tüketim/talep açısından ele alınmalıdır. Bu genel düşünce, iç pazarın darlığını nicel ve nitel unsurları kapsayarak izah eder.

İç Pazarın Darlığını Belirleyen Etmenler

1- Üretim/Arz Açısından Darlık

Bir ülkede üretim yapılabilmesi için, üretim kaynakları denilen yatırım, tasarruf ve teşebbüsçü temel unsurlardır. Dışarıdan alınan krediler ve direk yatırım yapan yabancı anapara hariç tutulursa bir ülkenin yatırım hacmi, o ülkenin birikimleri kadardır. Azgelişmiş ekonomilerde, gelir düzeyinin düşüklüğüne bağlı olarak, iç tasarruf oranı da düşüktür. Bu yüzden, iç tasarrufa dayanan yatırım hacmi de düşük olacaktır. Diğer yandan, ekonominin içdinamizmden yoksun olması nedeniyle, iç tasarrufların yatırıma dönüşme imkanları da hudutludur. Azgelişmiş ekonomilerin iç dinamizmden yoksun olmaları, ekonomik unsurlar yanında sosyal ve siyasal unsurlarla da alakalıdır. Yatırımlar yanında teknolojik gerilik de, belirli bir ölçüde iç pazarın darlığı ile alakalıdır.

iç pazarın darlığı, R.Nurkse’deki fukaralık kısır çemberine de bağlıdır. Bu bağlılık, bilhassa gelir düzeyi itibariyle sözkonusudur

Gelir düzeyinin, gelir-verim ilişkisine bağlı olarak arttırılmaması tasarrufların düşük olmasına, bu da yatırımların başka bir deyişle üretimin düşük gerçekleşmesine kapı aralar. Üretimin düşük gerçekleşmesi ise, sunumun/arzın yetersiz kalması demektir.

2- Tüketim/Talep Açısından Darlık

Gelir düzeyinin düşük kalması mal ve hizmet talebinin de düşük kalmasına kapı aralamaktadır. Pazar ekonomisinde, fiili ve potansiyel/gizil olarak istemeyen mal ve hizmetlerin üretimi mevzubahis olmadığına göre hem üretim, hem de talep açısından oluşan bir çember gelişmeyi sınırlamaktadır.

Diğer yandan; Nurkse’nin azgelişmiş ekonomilerde sermaye teşekkülü konusunda olarak ortaya attığı görüş kırk sene içinde büyük farklığa uğramıştır. Yalnızca sermaye birikimi de meselenin çözümüne yetmemektedir, iç pazarın darlığında nicel etkenler kendini geniş ölçüde göstermektedir. Kaynak dağılımı, teknoloji, rekabet, iş idaresi gibi unsurlar, anapara birikimi ile beraber belki onun kadar ehemmiyet kazanır vaziyete gelmiştir. Bugünün gelişme yoluna girmiş azgelişmiş ekonomilerinde, yatırım alanları ve bir takım kamu kesimi sınai imalat alanlarında “atıl kapasite” meseleleri sözkonusudur. Sözgelişi, Türkiye Tarımsal Donatım Müessesesi’nun Adapazan’ndaki Traktör Fabrikası’nda, sırf talep yetersizliğinden meydana gelen takriben senelik 10.000 adet traktör kapasitesi boş durmaktadır. Aynı vaziyet TÜMOSAN traktör fabrikası için de sözkonusudur.

Diğer taraftan, gelişme yolundaki ekonomilerin ağır ağır sınai ürün ihracatını arttırmaları neticesi, iç pazarın talep istikametinden darlığı meselesi, fark bir açıdan ele alınmaya başlamıştır. Sözgelişi, hafif endüstri mamulleri alanında beynelmilel pazara sürüm yapan azgelişmiş ekonomiler, artık mevzubahis endüstri dallarında, iç pazarın hudutları dışına çıkmış bulunmaktadırlar. Bu ülkeler için tartışılan meseleler “endüstrileşme modeli üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır. Yalnızca iç pazarın darlığına bağlı olarak ortaya konan yetersiz anapara birikimi görüşü, bugünün gelişme yoluna girmiş ekonomileri için bir izah getirmemektedir.”

Zati iç pazarın hudutluluğunu dar manada ele aldığımız vakit bir hayli gelişme yolundaki ekonominin gerek arz, gerekse talep istikametinden belirli bir düzeyin üzerine çıktığı görülür. Türkiye, Meksika, Arjantin, Brezilya ve Hindistan buna örnek olarak gösterilebilir. Ne var ki, yalnızca anapara birikimi gelişme için yeterli olmamaktadır. Azgelişmiş ekonominin yatırım kaynaklarının hangi alanlara dağtldığı, ekonominin dışa bağlılık derecesi gelişme üzerinde tesirli olmaktadır. Hemen belirtelim ki bu durum, iç pazarın darlığına bağlı olarak, tüm azgelişmiş ekonomilerin gelişmenin kapalı çemberi içinde bulunmalarına kapı aralamaktadır. Nijer, Togo, Kamerun, Gabon, Yukarıya Volta, Senegal, Gine, Dahomey, Afganistan, Pakistan gibi ülkeler gelişmenin daha ilk evresinde bulunmaktadırlar, iç pazarın arz ve talep açısından ortaya çıkardığı daraltıcı unsurlar Nurkse’nin iddia ettiği manadaki anapara birikimini önlemektedir.

B- İç Pazarın Darlığının Yarattığı Meseleler, Azgelişmiş ülkeler

İç pazarın darlığı, yeniden temelde arz ve talep unsurlarına bağlanarak, birçok meselenin ortada kalmasına sebep olmuştur. Bu meseleler, zirai yapıdan sınai toplum yapısına geçme gayreti içinde bulunan pek çok azgelişmiş ekonomi için sözkonusudur.

 

  • İç yatırım kaynakları yetersizdir,
  • Gerek tüketim malları talebi, gerekse endüstrilerarası talep yetersizlikleri ve aksaklıkları vardır,
  • Pazarın kaynak dağılımında aksayan istikametlerinin bulunuşu,
  • Pazar küçüklüğünün yaygın endüstrileşmeye imkan tanımaması,
  • Firma ölçeklerinin küçüklüğü ve bu yüzden verimliliğin düşük oluşu,
  • GSYİH’dan araştırma geliştirmeye çok düşük hisse ayrılması,
  • Teknolojik yetersizlik, araştırma geliştirme eksikliği,
  • Nitelikli personel yetersizliği,
  • Genel olarak organizasyon ve iş idaresi itibariyle ortaya çıkan aksaklıklar,
  • İç pazar yetersizliğinin ortaya çıkardığı dışa ve beynelmilel pazarlara bağlılık,
  • Parasal balanssızlık / istikrarsızlık,

 

Tüm bu saydığımız meseleler kısmen ve tamemen iç pazarın nitel ve nicel yetersizlikleri neticesi ortaya çıkmaktadırlar.

Meselesi, bir neden- netice irtibatı biçiminde de görmek gerekir. Zira, firmaların küçüklüğü, teknolojik gerilik ve eksik rekabetin varlığından söz edildiği vakit bunlar bu arada pazarın nicel ve nitel yapısını oluşturan unsurlardır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir